Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, toplumsal medya üzerinden yaptığı açıklamada Twitter’ın AB’nin dezenformasyonla uğraş kurallarından ayrılması üzerine değerlendirmelerde bulundu. Ayrıyeten dezenformasyonla çaba için tüm kurum ve kuruluşlara çağırıda bulunan Altun, kelam konusu Türkiye olduğunda batı dünyası tarafından bu husustaki hassasiyetimizin görmezden gelindiği belirtildi.
Dezenformasyonla çaba için Türkiye’nin sürekli gayret edeceğini belirten Fahrettin Altun’un toplumsal medya üzerinden paylaştığı gönderi şu biçimde:
“Medya ve bağlantı dünyasında enteresan bir gelişme yaşandı. Twitter şirketi, Avrupa Birliği ile toplumsal medya platformları ortasında imzalanan “2022 Dezenformasyona Ait Güçlendirilmiş Uygulama Kuralları” isimli protokolden çekilme kararı aldı. Bunun üzerine Avrupa ülkelerindeki birtakım kamu otoriteleri bu durumdan duydukları rahatsızlıkları lisana getirmeye başladılar.
Tam da bu süreçte hem ulusal hem memleketler arası kamuoyuna Türkiye’nin tavır ve duruşunun hatırlatılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.
TÜRKİYE’DEKİ KURALLARIN KESİN VE NET OLDUĞUNA DEĞİNDİ
Türkiye’de 2022 yılında yayımlanan 7418 sayılı “Basın Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile internet haberciliğinden çocukların dijital ortamda korunmasına kadar pek çok alanda gerekli düzenlemeler yapılmış ve “halkı aldatıcı bilgiyi alenen yaymak” cürüm olarak tanımlanmıştır.
Türk Ceza Kanununun ilgili hususunda de “sırf halk ortasında telaş, dehşet yahut panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu sistemi ve genel sıhhati ile ilgili gerçeğe karşıt bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli biçimde alenen yayan kimse”nin cezalandırılacağı açıkça belirtilmektedir.
DEZENFORMASYONLA UĞRAŞ İÇİN ÇAĞIRIDA BULUNDU
Diğer taraftan yeniden 7418 sayılı Kanun uyarınca, Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı toplumsal ağ sağlayıcılara Türkiye’de bir temsilci belirleme, şahıslar tarafından yapılacak müracaatlara, müracaattan itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz karşılık verme, istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları 6 aylık periyotlarla bildirme üzere yükümlülükler getirilmiştir.
Dezenformasyon, bugün ulaştığı boyutlar prestijiyle önümüze koyduğu ulusal ve bölgesel tehlikelerin yanı sıra tüm ülkeleri ve milletlerarası toplumun tamamını ilgilendiren bir tehdide dönüşmüştür.
Dezenformasyonla çabanın değerli bir ayağı ise hiç elbet milletlerarası iş birliğinin ve kararlılığın gösterilmesidir. Bu kapsamda ilgili tüm platform, kurum ve kuruluşları dezenformasyon gerçeğini ve bununla gayret için memleketler arası iş birliğinin gerekliliğini hiçbir ikili standart uygulamadan kabul etmeye ve ilgili adımları atmaya davet ediyorum.
“SÖZ KONUSU TÜRKİYE OLDUĞUNDA HASSASİYETİMİZİ GÖRMEZDEN GELİYORLAR”
Fransa’nın Dijitalleşme ve Telekomünikasyondan Sorumlu Bakanı Jean-Noel Barrot, geçen hafta açık ve net bir biçimde kurallara uymaması durumunda Twitter’ı yasaklayacaklarını duyurdu. Sayın bakanın kamu tertibi ile ilgili hassasiyetini çok yeterli anlıyoruz. Anlamadığımız konu ise Türkiye kelam konusu olduğunda Batılı meslektaşlarımızın niye kamu nizamı ile ilgili hassasiyetlerimizi görmezden geldikleridir.
Bugün AB üyesi ülkelerin yetkilileri üzere biz de hiçbir toplumsal medya platformunun dezenformasyon merkezine dönüşmesini istemiyoruz. Ne var ki biz bu çabayı hem kelamım ona tarafsız görünen ve lakin tarafgir bir halde Türkiye’de siyasete müdahale etmeye çalışan toplumsal medya şirketlerine karşı, hem de Türkiye’deki dijital bağlantı platformlarını kamu sistemi namına regüle etme girişimlerimizi engellemeye çalışan Batılı devletlere karşı vermek durumunda kalıyoruz.
“TECRÜBELERİMİZİ BATILI DOSTLARIMIZLA PAYLAŞMAKTAN MEMNUNİYET DUYARIZ”
Avrupalı dostlarımız bilmelidir ki, biz yasakçı ve vesayetçi zihniyetle çaba kadar, başta dezenformasyon olmak üzere toplumu kutuplaştıran her türlü yıkıcı faaliyeti bertaraf etmeyi asli görevimiz olarak görüyoruz. Bu mevzudaki deneyimlerimizi Batılı dostlarımızla paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyarız.
Bir sefer daha belirtmek isterim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu hakikat savunuculuğu ve dezenformasyonla uğraş vizyonu çerçevesinde vatandaşlarımızın hak ve hukuklarını korumak için gereken her türlü adımı atmaya devam edeceğiz.
Dünyada en çok dezenformasyona maruz kalan ülkelerden biri olarak dezenformasyonla gayretimiz taviz vermeden kararlılıkla devam edecektir.”
