Ankara’da bir otelde düzenlenen Azerbaycan Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşan Oktay, Azerbaycan’ın bağımsızlığı için hayatını feda eden tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
Oktay, “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu ve birinci Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Resulzade’nin dediği üzere ‘Bir kez yükselen bayrak bir daha inmez, inmeyecek.’ Cennet yer Haydar Aliyev’in attığı temeller üzerinde, Prezident İlham Aliyev’in liderliği ile bu bayrak daha da üstlere taşınacaktır” diye konuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini ileten Oktay, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in istikrarlı liderliğinin ve Türkiye-Azerbaycan işbirliğine gönül vermiş Başkan Erdoğan ile tesis ettikleri samimi dostluğun, Türkiye-Azerbaycan münasebetleri için çok kıymetli olduğunu kaydetti.
“BİZ DE TIPKI DESTANI BUGÜN YAZDIK”
Oktay, Türkiye ve Azerbaycan’ın “tarihi, kültürü, lisanı, inancı bir, kaygısı ortak ve sevinci bir” iki kardeş ülke olduğunu söz ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tarihte olduğu üzere bugün de tıpkı formda gönül birliği içindeyiz. Birinci Dünya Savaşı’nda bir taraftan Anadolu sathında Ulusal Çaba’yı sürdürürken Azerbaycanlı kardeşlerimizin davetine kayıtsız kalmayan Kafkas İslam Ordusu’nun kardeşlik ruhunu taşıyoruz. Nuri Paşa komutasındaki o kahramanlar Bakü’de, fedakarlıkları ve yürekleriyle jenerasyondan nesile gururla anlatılacak ulu bir destanı bizlere miras bırakmıştır. Biz de tıpkı destanı bugün yazdık. İnşallah bugünden gelecek jenerasyonlara miras bırakıyoruz. Karabağ’ın azat olması için verilen ortak eforlar da tekrar birebir şuurla verdiğimiz ortak uğraşın yapıtıdır. Şubat ayında yaşadığımız sarsıntı felaketinde yardımımıza birinci koşan tekrar gardaş Azerbaycan olmuştur. Depremzede vatandaşlarımız için Azerbaycan’dan gelen tüm dayanaklar ve Kahramanmaraş’ta temeli atılan Azerbaycan Mahallesi Projesi için milletimiz ismine yürekten teşekkür ediyorum.”
Türk dünyasının büyük fikir adamı Gaspıralı İsmail’in “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarına uygun halde iki ülke ortasındaki birlik ve beraberliği her geçen gün güçlendirdiklerini tabir eden Oktay, dış siyasetten savunma sanayine, iktisattan ticarete, ulaştırmadan güce, etraftan tarıma, birçok alanda işbirliğinin yükseldiğini, ikili ticaret hacminin 6 milyar doları geride bıraktığını ve karşılıklı yatırımların 30 milyar doları aştığını söyledi.
Oktay, Türkiye ve Azerbaycan’ın olduğu kadar bölgenin de istikrarı yolunda büyük projeleri uygulamaya koyduklarını belirterek, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Kars ve TANAP üzere projelerle kardeşlik temelinde refah ivmesi oluşturduklarını, Yüksek Seviyeli Stratejik İşbirliği Kurulu ve Karma Ekonomik Komite sistemleriyle işbirliğini daha ileri götürmek için çalıştıklarını söyledi.
İki ülke ortasındaki işbirliğini sırf ikili değil, üçlü-dörtlü formatlarda ve memleketler arası kuruluşlarda da geliştirmeye devam ettiklerine dikkati çeken Oktay, Türk Devletleri Teşkilatı’nı vaktin ruhuna uygun biçimde yeniden birlikte faal hale getirdiklerini, “Tek millet, iki devlet iki dost, iki gardaş” ülke olarak her alanda bağları daha ilerilere taşıyacaklarını kaydetti.
“ŞUŞA BEYANNAMESİYLE MÜTTEFİKLİĞİMİZİ TEYİT ETTİK”
Oktay, Azerbaycan’ın müstakillik, bağımsızlık devrinde kaydettiği muvaffakiyetlerin göğüslerini kabarttığını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Yiğit Azerbaycan ordusu, Karabağ’da eşine az rastlanır büyük bir zafere imza atmış, Karabağ 30 yıl sonra esaretten kurtulmuştur. 44 günlük bu gayrette, milletimizin birliği, beraberliği ve dayanışması da somut biçimde gözler önüne serilmiştir. Yürek, akıl ve teknoloji bir ortaya geldiğinde kardeşlikle nelerin mümkün olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Türkiye-Azerbaycan işbirliğinin bölgede istikrarın değerli bir sütunu olduğunu kanıtladık. Şuşa Beyannamesi’yle müttefikliğimizi teyit ettik. Bölgede barışın perçinlenmesi için Ermenistan ile olağanlaşma sürecine takviyemizi de verdik. Karabağ’ın Ermenistan işgalinden kurtulmasına nasıl dayanak olduysak, bölgenin tekrar hayat bulmasına ve istikrara kavuşmasına da tıpkı samimi dayanağı vermekteyiz. Karabağ’da, Azerbaycan bayrağının dalgalandığı her bir noktada işgal yıllarının izlerinin silinmesi ve bölgenin tarihindeki ihtişamlı yıllarına döndürülmesini asli görevimiz olarak görüyoruz. Bir defa daha tabir etmek isterim ki, Ankara’nın bahtını Bakü’nün bahtından farklı düşünmüyoruz, düşünmeyeceğiz. Allah kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi daim etsin.”
“HER ALANDA OMUZ OMUZA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye’nin, Lider Erdoğan liderliğinde “diriliş destanları yazdığı 20 yılın ardından”, bir defa daha tarihi bir seçim sürecinden geçtiğine işaret eden Oktay, 28 Mayıs’ta gerçekleşecek ikinci çeşit Cumhurbaşkanı Seçimi’nde de ulusal iradenin tecelli ederek Türkiye için iyi sonuçlar getireceğine inandıklarını kaydetti.
Oktay, gerçek adamla yola devam diyerek Türkiye Yüzyılı’nı yalnızca Türkiye için değil bölgede istikrar için başlatmayı istediklerini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
“Her gün farklı mecralarda milletimize anlattığımız bir gerçek var, İpek Yolu’ndan Azerbaycan’ı silen bir mantaliteye birinci tıpta milletimiz geçit vermedi. Boraltan Köprüsü’nde acılara sebep olan zihniyetin devamına milletimiz ‘dur’ dedi. Kardeşiz diyorsak, bu, vakte nazaran, duruma nazaran ya da kaidelere nazaran değişmez. Türkiye-Azerbaycan kardeşliği ezelidir, ebedidir. Önümüzde, bölgede barışı ve işbirliğini artıracak daha çok projemiz, birlikte aşacağımız yollar, açacağımız koridorlar var. Güçten ulaştırmaya, tarımdan savunma sanayi işbirliklerine her alanda omuz omuza olmayı sürdüreceğiz.”
Konuşmasının sonunda, Azerbaycan’ın Bağımsızlık Günü’nü kutlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Azerbaycan’a selamlarını iletti.
